Sahte Gülüşler Sahte Mutluluklar…

Ne kadar mutlu görünseler de içlerinde derin yaralar besleyen insanlar var etrafımızda. Ne kadar fark edemesek de gülüşlerinin arkasına acılar saklayan insanlar var yanı başımızda.

Mutluluk bu insanlar için budur aslında. Acıların gölgesinde, hüznün altında yaşamak. Aslında onlar için de zor değil mutlu olmak; çözüm sadece duygularına karşılık verecek bir dost bulmak.

Bir insanın büyük kayıpları olduğu halde nasılsın diye sormak, onun mutlu olmasını beklemek ne kadar doğru ki?

Birilerinin maddiyatla mutlu olmasını beklemek hangi mantığa sığar ki?

Birilerinin borç içinde yüzdüğünü bilmek ve buna rağmen mutlu olmasını beklemek nasıl bir zekadır ki?

Mutluluk maddiyatla olmaz bu sahte mutluluğun ta kendisidir. Sadece anlık bir geçiştir mutluluk çizgisinde. Mutluluk manevidir ve maneviyat ebedidir. Asla tükenmez bitmez son bulmaz.

Mutluluğun asıl sebebi sevgidir. Sevgi evrenseldir. Bakın EVRENSEL… Bütün evrenlerde varsa farklı yaşam formları onlarda bile sevgi vardır olmalıdır. Sevgi olmadan mutluluk nasıl sağlanır ve sevgi olmadan birlik beraberlik nasıl olur? Olamaz ki.

Maddiyatla mutlu olanlar sahte gülüşlerin arkasına saklanmış acı gerçeklerini bir nebze unutmaya çalışan insanlardır. Tıpkı bir sevgiliyi unutmak için alkole sığınmak gibi. Ama çaresizce kendini tüketmektir bu.

Sevgi yegane tek mutluluktur. Yardım etmek bile mutluluk sağlıyorsa bu bile sevginin temelinden geçer. Yardım etmeyi SEVMEK.

Etrafımızda sosyal medya da dahil olmak üzere her yerde sahtekar gülüşler, sahtekar insanların sahtekar samimiyetlerini görüyoruz. Benim etrafımda da o kadar çok ki. Yan yana ayda yılda bir gelen insanların bile sırf yalakalık olsun mutlu görüneyim denilsin diye şekilden şekile girmesini iğrenerek izliyorum.

Bu sahtekarlıklarının onlar da farkında ama yapıları gereği bir şey yapamazlar. Çünkü yapmak istemezler. Çünkü dışarıya zaten böyle görünmek isterler. Onlar mutluluğu hiç yaşamamış, böyle bir şey sanıyorlar. Yaptıklarını mutluluk sanıyorlar. Ama aslında ne kendisini ne de karşısındaki insanı seviyorlar. Aslında her şey SAHTE!

Sahtekar insanlar ne kadar göstermelik davransalar da gene de onlar 1-0 önde olacaklar. İyilik asla kazanmayacak. İyi insanlar mutluluk sağlarken sahtekarlar onu gölgesinde bırakarak hep önde olacaklar. Çünkü bu dünyanın acımasız gerçeği bu. Yalakalık hep kazanır.

Mutlulukla kalın :/

Şiddeti Aşka tercih edenler

Geçen haftalarda bir olay yaşandı. 19 sabıkalı bir mahlukat karısını döverken araya giren bir genç yüzünden yanlışlıkla murdar oldu gitti. Geriye geleceği parlak olan gencin başına gelen talihsiz cinayet kaldı.

Kadın bir süre sonra ifadesini değiştirerek biz kavga etmiyorduk, 19 sabıka insanı kötü biri yapmaz diyerek genç arkadaşımızı daha da içinden çıkmaz bir duruma soktu. Bütün ülke ifadeler karşısında şoka uğradı. Ama nafile zeka herkes tarafından kullanılan bir şey olmadığı için buna da öylece bakakaldık.

Neyse efendim. Geçenlerde buna benzettiğim bir olay başımdan geçti. Bir arkadaşım sağ olsun bana sen çok iyisin sen şöyle safsın temiz kalplisin deyip durdu ama sonuca gene varamadık. Zaten beklemiyordum ben de.

Ya Allah aşkına ben daha ne yapmalıyım? Ne? İyi olmak, insanlara iyi davranmak, yardım etmek, zorda kalana el uzatmak neden insanlar için bir anlam ifade etmiyor? Neden bizim de elimizi tutan biri olmuyor? Ne yapmalıyım artık? Kötü mü olmalıyım? Şerefsiz adi biri mi olmalıyım? İnsanlardan bir şeyler görmek için serseri mi olmalıyım? Ne yapmalıyım anlamıyorum ya biri bana bunu açıklasın. Neden iyi insanlar duruyorken tercih olarak bir boka yaramayan insanların peşinden koşuyorlar?

Birileri gözünün önünde sevgilisini aldatıyor buna rağmen o insan o kişinin peşinden ayağı yanık it gibi gidiyor. Ya neden arkadaşım neden? Neden gururunuz yok? Neden haysiyetiniz şahsiyetiniz yok? Neden karaktersizsiniz?

Velhasıl kelam bu konulardan yola çıkarak sanırım ben de kötü biri olmalıyım ki yukarıda bahsettiğim beyin.dll not found olan kadın gibi savunulmalıyım.

Demek ki benim de şerefsiz olmam lazım ki birileri peşimde koşsun. Demek ki benim de gamsız biri olmam lazım ki umrumda olmadığını bildiği halde peşimde dolaşan gerizekalıları yerin dibine sokmalıyım. Belki bu sayede birileri bizim de değerimizi bilir.

AMA BU ŞAHSIMA VE MİZACIMA TERS.

Karakterime ters.

Karaktersiz ve şahsiyetsiz arkadaşlarıma bir doz karakter almalarını rica ediyorum.

Size haberim var iyilik asla kazanmayacak!..

iyi misin yoksa kötü mü?

Tanrı insanı yarattığında içinde bir kötülük olmayan bir canlıyı yoktan var etti. Tanrı insandan önce melekleri de kötülükten arındırmış iyilik için onlara can vermişti.

İnsanlar kötülüklerinden sözde şeytanı sorumlu tutup durdular. Oysa şeytan da Tanrının yarattığı bir melek değil miydi? İnsanlar akıllarının yatmadıklarına, yaptıkları kötülüklerin ve sorumsuzluklarının sonucunu hep şeytana yıkmadılar mı?

Kardeş kardeşi öldürürken yapmaması gerektiğini bildiği halde Kabil neden durmadı ve Habili katletti? Neden? NEDEN?

Çünkü kötü olmayı seviyordu. İçindeki kini beslemeyi seviyordu. İçindeki kıskançlığı seviyordu. Çünkü o kötüydü.

Günümüz insanlarına da bakacak olursak; erkekler kadınları sanki vahşi doğada av avlar gibi katlediyorlar, çocukları taciz ediyorlar, içindeki kötülükleri suyun yerden fışkırması gibi dünyamıza saçıyorlar.

Ne kadar da önünde durmak isteseniz de duramıyorsunuz. İyi insanlar ne kadar uğraşsa da ne kadar kenetlense de kötüler kadar güçlü olamıyorsunuz. Ağıtlar da yaksanız, isyanlar de etseniz, gösteriler tepkiler de verseniz gene de asla kötülüğe göğüs gererek karşısında duramayacaksınız.

ÇÜNKÜ İYİLİK ASLA KAZANAMIYOR ASLA ASLA ASLA!

Kötüler zalimdir, gaddardır, gamsızdır, sorumsuz ve arsızlardır. Dur derseniz daha çok yaparlar. Bunların karşısında duramıyoruz artık.

Şahsen ben çok yoruldum yaptığım iyiliklerin karşısında yaşadığım kötülüklerden. Siz daha ne kadar dayanacaksınız ama ben sona doğru yürüyorum galiba.

Kendimi iyi biri olarak yetiştirdim ailemin de katkısıyla. Ama aile ne kadar uğraşsa da kötü insan özünde kötüdür. Asla iyi olamazlar, aslında olmayacaklar. Ben bu kadar kötülüğün içinde elimden geldiği kadar sıyrılmaya çalışıyorum. Etrafıma mutluluk ve huzur vermeye çalışıyorum. İnsanların sorunlarını çözüp onları mutlu etmeyi amaçlıyorum. Onları mutlu ettikçe kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum.

Peki başka kimler insanlara ne olursa olsun mutlu etmekten mutluluk duyuyor ki? Kısıtlı hayatımızda insanın bir amacı olmalı. Bu amaç senin için iyi biri olmak mı? Kötü biri olmak mı?

Hadi otur düşün şimdi iyi misin? Kötü mü?

Çok düşünmenize gerek yok cevap zaten sizsiniz.